26 Ocak 2018 Cuma

Bahar Karları, Mishima - Kitap Yorumu

"Zaman. Önemli olan zamandır. Zaman geçtikçe seninle ben, ne olduğunu fark etmemiş bile olsak, karşı konulmaz biçimde dönemimizin ortak görüşüne dahil edileceğiz. Daha sonra, Taişo Dönemi'nin başlarındaki gençlerin şöyle ya da böyle düşündüklerini, giyindiklerini, konuştuklarını söylerken seninle benden söz ediyor olacaklar."



Kitabı Can Yayınları'ndan Püren Özgören çevirisiyle okudum, şu güzel karlı kapaklı olan. Hiçbir sorun yoktu. Kitaba gelirsek;

Bahar Karları, Mishima'nın hayatıyla birlikte sona eren, Japonya'nın modernleşmesinin ve kendi geleneklerini kaybetmesinin hüznünü bütün gerçekliğiyle yansıtan Bereket Denizi serisinin ilk kitabı. Bütün kitaplar Honda'nın etrafında şekilleniyor, fakat bu kitapta Honda aslında bir yan karakter. 1912'de geçmesine rağmen bir dönem kitabı değil, daha çok dönem bilgilerinin araya serpiştirildiği bir aşk hikayesi. Arada romantizm biraz fazla gelebiliyor hatta, yine de sıkmıyor. Honda'nın olduğu bölümler biraz daha fazla olsaymış keşke dediğim oldu, çünkü Mishima, Honda üzerinden o kadar güzel çözümlemeler ve düşünce pratikleri yapıyor ki hayran kaldım, umarım ikinci kitap daha çok Honda üzerinden gider.

Hayatım boyunca yüzlerce kez sahil kıyısında oturmuş, sayısız dalga görmüşümdür, asla dalganın bitişine şaşıracağım ve üzüleceğim aklıma gelmezdi. Şöyle diyor Mishima: "Deniz, oturduğu yerin birkaç adım ötesinde son buluyordu. O geniş, engin, güçlü deniz tam gözlerinin önünde bitiyordu. Zaman ya da uzam için hiçbir şey bu kadar huşu verici bir sınır oluşturamazdı... ...Kumların emdiği her dalganın son kabarışına, sayısız yüzyılı aşarak gelen bu büyük gücün son saldırısına bakarken insanda uyandırdığı güçlü duygulara şaşırdı." Bahar karı gibi narin, hafif bir kitap; okuduğum her sayfa bir kar tanesinin vücuda konması gibi doğallık ve huzurla aklıma kondu. Özellikle Uzak Doğu edebiyatından hoşlananlar bir göz atmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder